26 Aralık 2013 Perşembe

Güle Güle 2013 ve Gel Hoş Gel 2014:)

2014'ün yaklaştığı şu günlerde blog aleminde bir sürü ne getirdi ne götürdü yazıları yazıldı durdu.Benimde aklımda olan bir plandı ve tabiki buralardayım.
2013
*2 kez ayrılıp barışma duygusunu yaşattı bana yaşatmasa daha makbule geçerdi.
*Sevgilim beni abisinin düğününe çağırmayarak kalbimi iki buçuk yıldır hiç kırmadığı kadar kırdı.
*En derinime kazılı duran o şahıs bu yıl iki kez tekrar bana dönmeye çalıştı.iki kez hayır demenin duygusunu yaşadım acı mı tatlımı bana kalsın o..
*5 yıldır hiç değiştirmeden kullandığım hattımı değiştirdim.(benim için zordan da öteydi)
*Öyle çok büyük olmasada insanlardan kazık yedim insan seçmeyi öğrendim.
*İlk kez bir yılda bu kadar çok sehir gezdim.
*En büyük hayallerimden biri olan Teoman konserine gittim.(sevgilim saolsun)
*Bir çocuğa ders verip hem ilk kez öğretmenlik yapıp hemde ilk kez para kazandım.(şuan dershaneye yazıldı bıraktık dersi:()
*Blog açtım çok güzel çok değerli olmazsa olmazım olan insanlarla tanıştım.
*Allaha şükür ne bana ne aileme ne çevreme o kadar ağır bir hastalık yaşatmadı.(en önemlisi bu)
*Ciddi anlamda değmeyecek  insanları takmamayı,umursamamayı öğrendim.
*Diksiyon,işaret dili,bilgisayar kurslarına gittim iki tanesinin sertifikaları ellerimde.
*Çocuk esirgeme kurumunu düzenli ziyarete gidip bir çocuğun ders eğitimini üstlendim öğretmenlik yaptım.
*Bu yıl aile kavramını en çok önemsediğim yıldı.Ayrı bir aşkla bağlandım aileme.
*Bu yıl hiç bir dostumu kaybetmedim hala yanımdalar.

2014
*Mümkünse canım bu yıl ayrılık filan getirme
*Sağlık getir bol bol,huzur getir,mutluluk getir,para getir.
*Bu yılda dostlarımla dahada pekişmiş bir dostluğa devam ettir.
*Sevgilim artk beni ailesiyle tanıştırsın (aslında tanışıyorum da tanışmıyorumda karışık biraz)en azından annesiyle.
*Eski sayfalar bu sene hiç açılmasın
*Bir sürü şehir gezip yeni yerler,yeni insanlar tanıyayım.
*Geçen sene ki gibi bir öğrencim olsun çalışayım ve çok seveyim.
*Yaşar konserine gideyim bu senede.
*Blogum daha da gelişsin bi dolu yepyeni arkadaşlar kazanayım.
*Bu senede bir sürü kursa gidip sertifika alayım.
*Okumayı hep isteyip ertelediğim kitaplarımı okuyayım.
*Daha çok sinemaya,tiyatroya gideyim.
*Sevgilim bu yıl daha olgun olsun,daha çok yanımda olsun ve bu yıl ve hiç bir yıllarda artık ayrılık olmasın.
**Annem babam kardeşlerim hep yanımda hep hayatımda olsunlar(onları deli gibi özledim burnumda tütüyolar)


 Bu kadarcık geldi aklıma ımmm hepimizee 2014 sağlık,mutluluk,başarı,aşk,huzur,para ve bir dolu güpgüzel şey getirsin.Kimse ayrılmasın aramızdan dahada eklensin.Hepinizi çok seviyorumm iyiki iyiki açmışım sizi tanımışımm 2014 en en en güzel yılımız olsun:)

18 Aralık 2013 Çarşamba

Okuyan Entel'den Çekiliş varrr

2014 E inancım tam katıldığım çekilişlerden birisi bana çıkacak gibi hissediyorum işte bir yenisi dahaa :) 

İki güzel kitap var ve iki de süprizz varr haydi tık tıkk :)

16 Aralık 2013 Pazartesi

Mim mimmmimmm:)

Mim yapmayı çok severim.Hemde çok yaşasın sevgilii Mia'cık beni mimlemişş:) hemenn sorulara geçelimmmm:)

1.En sevdiğin renk?
Mavi ve mavi tonları

2.En sevdiğin çiçek?
Puff bunu bilmiyorum hiçç:( papatya severim,menekşede,gülde tümünü severim benn

3.En sevdiğin yemek/sebze/içecek?
Karnıyarık,patatess,çay hemde kaçak çay:)

4.En sevdiğin yerli /yabancı şarkı?
Ya benim pek çok yerli sevdiğim şarkı var.Bu aralar Yaşar'ın Gözlerinde Sabah şarkısı birinci olabilir.
Yabancıda pek dinlemem isimlerini bilmem hatta:(

5.En sevdiğin komedyen?
Cem Yılmazz

6.En sevdiğin kız/erkek ismi?
Eskiden Işıl ile Ateşti hala apayrıdır yeri ah eski defterler..Şimdilerde hiç düşünmedim düşünmüyorum hepsi güzell..

7.En sevdiğin kitap?
Kitap ayrımı yapmam ama son zamanlarda en etkilendiğim Zülfü Livaneli'nin Kardeşimin Hikayesi kitabı

8.En sevdiğin yerli /yabancı oyuncu?
Tarık Akan hep bir numaramdır.Yabancıda da hımmm Hilary Duff olsun hadi daha yeni izledim filminii:)

9.En sevdiğin yerli/yabancı film?
Çağan Irmağı çok çok severim onun filmleri hep en en sevdiklerimdendir. Yabancıda bu aralar Açlık Oyunlarının serisi :)

10.En sevdiğin yerli/yabancı dizi?
Çalıkuşu ahh ahhh..
How i met your mother:)

11.En sevdiğin yerli/yabancı şehir?
İstanbul tabikii.. Venedik Bir de ah ben balayımı orda yapmak istiyorumm;)

12.En sevdiğin gazete/gazeteci?
Hürriyet.Yılmaz Özdil..

13.  En sevdiğin mevsim / gün / ay?
13 Şubat doğum günüm diye:) baharları severim ben her zaman

14.En sevdiğin kıyafet/kıyafet tamamlayıcısı/takı?
yaa ben her kıyafetimi severim.Takıda yüzüklerimle bilekliklerimi onlarında hepsini severimmm çok saçma cevap verdim puff:(

15.En sevdiğin makyaj malzemesi/bakım ürünü?
Tüm makyaj malzemelerimi seviyorum ben en çok maybellinenin rimelini seviyorum.Takım ürünü olarakta her gecee neutrogena greyfurt serisini kullanıyorumm :)

16.En sevdiğin çizgi karakter?
Tabiki tazmanya canavarıı

17.En sevdiğin anı?
Ben anı konusunda bir tuhafım hiç seçemem hatırlayamam hatta ama en çok ailece olanları ve sevdicekle olanları severim..

18.En sevdiğin özelliğin ?
Ya aslında bunu beni tanıyanlara sormak gerek ama ben kendimde en çok merhametli olmamı seviyorum haksızlığa dayanamam güçlünün güçsüzü ezmesine dayanamam ..

19.En sevdiğin his?
Aşk severim aşkı aşık olmayı sevmeyi ama en çok sevilmeyi birinin seni çok sevdiğini bilme olan hissi 

20.En sevdiğin canlı?
Annem,babam,kardeşlerim ve sevdicek ve kayvanlar (kedilerden korkarım ama )

Vee mimlediklerimmmm;

Rapunzeliçe
Arya
Çitlembik(prenseslik benim neyime)
Sonsuz
    veee isteyen herkessss:)

17 Ekim 2013 Perşembe

Nazım,Piraye ve aşk..

Aldatmak;Kimine göre kişilik bozukluğu,kimine göre karşı koyulamaz duygu ..Kendi yorumumu katmıyacağım bu kelimenin anlamına o bana özel kalsın bir süre daha.
Hep hayranlık duyduğum,yazdıkları her seferinde beni benden alan ama aldatan bir erkek olduğunu öğrendiğimde yaşadığım hayal kırıklığına rağmen okumaktan ve hayranlıktan hiç vazgeçmediğim Nazım Hikmet ve Piraye aşkını ele almak istedim. 
Birden bire karar verdim çünkü ben hiç bir anlam bulamadığım bu olaya belki sizin değişik düşünceleriniz vardır diye.

Piraye,Nazım Hikmetin kızkardeşinin arkadaşıdır.Bir kız Bir erkek çocuğu olan dul bir kadındır.
Aşklarının tam nasıl başladığını bilmiyorum ama 1935 de kimseye haber vermeden evlenirler.İstanbula yerleşirler ama rahat edemezler..
Nazım hikmetin mapusluk günleri başlamıştır.Nazım Hikmet Piraye'ye okadar çok şiir ve mektup yazmıştır ki.O yazıları okuyunca insan hayranlığını gizleyemiyor.
Misal;Karıcım bu seferki ilk mektubuma senin için yazdığım bir şiirle başlıyorum:

Saat dört yoksun,saat beş yok/Altı,yedi,ertesi gün ve belki kimbilir../Hapisane avlusunda bir bahçemiz vardı/ Sıcak bir duvar dibinde on beş adım kadardı./Gelirdin,yan yana otururduk,Kırmızı ve kocaman muşamba torban dizlerinde...  Şiirin sonunda ki mektup ise şöyledir;

"Kuzucum,karıcım bu mektupları iyi oku.Yazdıklarımın en ustaları değilse de en yalansızlarıdır.Seni nasıl yalansız,süssüz,sanatsız seviyorsam,bunlarda öyle..

Nazım Piraye için bir sürü şiir yazmıştır hepsi aşk dolu ..

"Ne güzel şey hatırlamak seni:
Ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmişken..."

Vee bu aşkın bir sonu varmış.İnanılması güç belki imkansızz ama bitti bu aşkta bitti..

Nazım Hikmetin ziyaretlerine dayısının kızı Münevver sürekli gelmeye başlar.Gönlüne laf geçiremeyen Nazım Hikmet,Münevvere aşık olmuştur.Şair Piraye'ye bu durumu mektup ile açıklar.Piraye yıkılır ama hiç belli etmez..Münevver evlidir ve kocası boşanmak istemez bu aşk bir karmaşaya girer.Nazımın Pirayeye yazdığı mektup ise şöyledir;

"“Yeryüzünde hiçbir insan,hiçbir insana benim sana yaptığım kötülüğü yapmamıştır.Bütün bunlara rağmen gel. Sana “gel” diyecek kadar yüzsüz ve alçaksam ne halt edeyim,öyleyim işte. Fakat gel. Ve benden nefret ederek,beni hor hakir görerek de olsa, beni bir daha yalnız bırakma!"

Gelmezse intihar edeceğini söyler.Ve piraye dayanamaz yazdıklarına.Nazım hikmet açlık grevi yapmış ve hastanelik olmuştur o aralar.
Ve Nazım Hikmetle Pirayenin son görüşmeleri söyledir:
"
Özel bir bağışlanma bekleyen şair serbest bırakılacağını düşünmektedir ve gene Münevver Hanım’la görüşmelere başlamıştır. Piraye Hanım bilir durumu ama gene de hastaneye gider ve Nazım Hikmet'e çıktığında evine gelebileceğini söyler. Tam bu konuşma sırasında, kapısı açılır görüşme odasının ve içeriye Nazım Hikmet’in kızkardeşi ile Münevver Hanım girerler. Şairimiz iki arada kalmıştır ve durumu oldukça sevimsizdir. Piraye Hanım çıkar odadan. Bu Piraye ve Nazım’ın son görüşmesidir."


1930 da başlayan aşk 1950 de noktalanır. Bu 20 yıl hep tutuklanmalar ve mahpuslukla geçmiştir. Piraye Hanım kocasını hiç yanlız bırakmamış ve sabırla beklemiştir. Boşandıktan sonra da 1995 yılında ölene kadar da hiç bir gazeteciye tek bir laf etmemiş ve kimseyle bir daha evlenmemiştir.

Nazım Hikmet ve Piraye Hanım aşkından geriye, uzun mahpusluk yılları boyunca yazılan yüzlerce şiir, mektuplar ve kitaplar kalır... Hayranlıkla okumamız için!

İşte derinden etkilendiğim hikaye.Yanlışlarım olabilir affedin.Peki neden ? yani Nazım Münevvere gerçekten şıkmı olmuş ? Aşık ise neden Pirayeyi ise istemiş tekrar? Aşk denen şey bu mu? 

Nazım Hikmet iyi ki var mış ve aşkı böyle yaşamış diyorum ben çünkü hayranlığımın büyüklüğü yazdıklarından ..O büyük üstad...

12 Eylül 2013 Perşembe

mimmm mmimmm mimmm:)

Sevgili rapunzeliçem beni mimlemiş çok sevindirdi beniii:) hemen sorulara geçiyorummm:)

1- Ne zamandan beri yazıyorsun?
yeniyim denebilir şubattan beri.Ama o eski blogumdu sonra sevgilim yakaladı sildi,karıştı etti benimde tepem attı bu blogu açtım 4 ay oldu sanırım bunu öğrenmedi ay inş da öğrenmez öğrenmesin yani:)

2-Kilo problemi yaşadığın dönemler oldu mu?
Malesef hayırr:( ben kilo alamayangillerdenim.yerim yerim alamam en fazla 50 oldum fıstık gibi olmuştu ama şimdi 44 kiloyumm .Okuldan gelldiğimde 39 buçuktum annem bakıp bakıp ağlıyodu resmen halimee:D aman  napayım yurdumda yemek yoktu paso dışardan yeyincede günde 1 öğüne düşürmüştüm :)

3-Formda kalmak için ne gibi yöntemler uyguluyorsun?
Pekte bir şey kullanmıyorum aslında hiç kullanmıyorum :(

4-Hayatınızın bir döneminde zayıflama ürünü kullandınız mı?
Gene hayırrr:( bende rapunzeliçem gibi kilo almak için ürünler kullandım.Ay bebek maması gibi bir şey kullanmıştım bir araa  gene de bir işe yaramadı:)

5- Güzelliğinizle ilgili uyguladığınız bakım kürü var mı?
Garnıer'in şu hem maske hem peeling'ini kullanıyorum.Arada da ballı yogurtlu bir maske var onu yapıyorum bir de makyajımı silmeden ve tonikle yıkamadan uyumam :)
6-Vazgeçemeyeceğiniz kozmetik ürünleri nelerdir?
Ben niveanın lipstick'inden vazgeçemem çantamda bulunur hep.Ve rimelimi eksik etmem oda maybelline'nin şu turuncu rengi var ya ondan birde pastel allığım vazgeçilmezdir:)
Vee en sevdiğim kısımm mimledikleriimmm:)

Kuş yuvam
Dondurma Delisi
Elsa( pek onluk bir mim değil gibi ama söz kitaplarla oluncada aklımda sen olacaksın bebeğimm:))
Peraa
İsteyen herkesi de mimledimm sizi seviyorumm:)
paintball da korktuğum gibi kötü geçmedi.Bİr kaç morluk ve 5 beden büyük kıyafetlerle kendi çapımda tepindim durdum:D
ne renklı yazı olduuu:D

28 Temmuz 2013 Pazar

Kadın olmak!

Nacizane affınıza sığınıyorum.Aldığım bir haber üzerine kadın olmak hakkında yazacağım.Ne gördün ki lan,Daha yaşın kaçta ne biliyosun diyebilirsiniz.Haklısınız da esasen ama şu zamanlarda kadınlara yapılan haksızlıkları görünce duyunca ve susunca  vicdan azabı çektim ve yazmak istedim.Aman yaa öyle işte amma  uzattım ha!


Kadın olmak;
Uğruna ne yazılar yazılan,ne şiirler dizilen biz kadınlar.Hakkımızı alıyormuyuz acaba??
Biz kadınlar ne de çok sıfatı barındırıyoruz içimizde.Çocuk,anne,eş,abla,hala,teyze..Kimilerine göre bulunmaz bir elmas değerinde,kimilerine göre 20 büyük başın bile fazla olduğu değerde.
Kadın olmak zor:
Çocukken zor çünkü çoğumuzda bir ezilmişlik var.
-Öyle oturma kızım,Kapat bacaklarını ayıp!
-Abinle düzgün konuş kızım,o erkek öyle konuşulmaz!
-Hadi annem bir toz al öğren artık.Abin mi yapsın!
-Erkeklerle öyle şakalaşılmaz kızım.
Gençken daha da zor bana sorarsanız:
-Göğüslerin çıkıyo öyle giyinme
-Baban geliyor uzanma otur
-Adet oldun artık hal hareketlerine dikkat et
-Sevgilin mi var erken daha laf söz olur,sen kızsın!
-Aman hareketlerine dikkat et elin oğluyla adını çıkarma
-Evin önünde bırakmasın seni biri görür,ne der sonra!
-Amcanlar geliyormuş o şortu çıkar
Yetişkin olunca:
-Uluorta öpüşme adın çıkar
-Sevişmek yasak! çünkü senin hayatın iki bacağının arasında sakın sakın evlenmden olmaz.Namusun senin (Burası tartışılır evet.Ben namusun iki bacak arasında olduğunu düşünmüyorum ama evlenmeden olmaz lafını da savunuyorum bana evlendiğin adamla özel olmalı gibi geliyor o sebepten)
-Nişanlanacak mısın,iyi araştırdın mı?Nişandan dönmek olmaz haa,sen kızsın kimse almaz seni bidaha!
-Kız milleti gece dışarı çıkmaz yollu olursun.
-Sevgilinle tatile gidilmezz ohaa arkandan ne derler.

Evlenince:
-Dayak yersin
-Para için eline bakmak zorunda kalırsın(bir tanıdığımız kadın çalışıyordu ve maaş kartı adamdaydı her hafta haftalık veriyordu adam kadına yani ekonomik özgürlük sıfır.)
-Çoğunlukta sen alttan alırsın
-Yemek senin görevindir,bulaşık senin,ütü,temizlik,çocukların bakımı,hatta çoğu veli toplantısı senin görevindir.
-Kadınsan eylem yapamazsın,yaparsan adın bi şeye çıkar
-Hele hamileysen sokağa çıkamazsın.! Ayıp be hamile kadın nefes bile almamalı!

Kadın olmak zor hele anlayışsızlık ve kültürsüzlük içinde daha da zor.
Kdın olmak adet sancısı demek,topuklularla bütünleşmek demek,kilo sorunu demek( erkeklerin çoğu takmaz çünkü onlar erkek!),Ağda zamanları demek,makyaj yapmazsa bakımsız olması demek,bakımsızsa aldatılmayı hak etmiş demek,çok gülerse yollu demek,az gülerse suratsız demek kadın olmak başlı başına bir zanaat demek.
Yzdıklarım derlediklerim topladıklarım,herkeste aynı değildir elbette allaha şükür bana bunların çoğunu yaşatmayan,dayatmayan bir ailede büyüdüm ama gördüm duydum.Yanlışlarım var belki,sinirliyken yazdığımdan hatalarımı affedin.
Asıl yazma sebebim karşı komşumuz kadın aldatılmış.Aldatıldığını öğrenince evde kavga kıyamet ve kocası denen aşağılık adam kadını tuttuğu gibi otogara götürmüş yürü git ananın evine! Zamanında aşıklarmış birbirlerine kızın ailesi vermeyince kaçmışlar.Kadın güvenmiş tek ona güvenmiş kaçmış ve o güvendiği sözüm ona adam! Yürü git ananın evine! diye sokağa atmış kadını.
Yazık kadın gidememiş dönüp gelmiş geri.Atmış içine her şeyi.."Nasıl giderim nasıl.. Ben istemedim mi onu ben yapmadım mı deliliği,ben savundum onu, ben ben..Nasıl derim sizi dinlemedim de başıma bunlar geldi,ah gelmeseydi de ölseydim diye nasıl derim..Mecbur kulağım sağır,dilim lal susup devam edeceğim hayatıma çocuklarım büyüsün hele .."aynen bunları demiş anneme.Gözüm dolu yüreğim sızlayarak dinledim bu hikayeyi.Sonra bir şeyler yapmak istedim.Karşı komşum için,şehrimdeki,ülkemdeki,dünyada ki tüm kadınlar için bir şey yapmak istedim hiç bir şey yapamadım yazdım sadece yazabildim.Özür dilerim ..

26 Temmuz 2013 Cuma

"Edebiyat Aşktır "

Ne zamandır okuyup etkisinden çıkamadığım kitapları sizinle paylaşmak istiyordum fakat hiç fırsat bulamadım.
Demin benim sevdicek dedi ki canım pasta istiyor.Oruç bir de kıyamadım harıl harıl yapmaya başladım.Yalnız küçüçükçükkk bir ayrıntı var en beceriksiz insanım yani saat 20.00dan beri uğraşıyorum anca yeni bitti.Ve aldığım cevap:
' Aşkımmm ya çok yorgunum yarın alsam olur mu,bitirmesin ama sizinkiler'
HÖNKK! Canım sevgilim o popişini kaldır ve kafanı klozete sok sifonu çek !
odundan bozma öküzden yontmalı ya seni,seni düşünen bende kabahat neyse hepsini de ben yeyip 4 kilo alma hedefindeyim :)
Hemen başlıyorum kitaplara :)
Ece Temelkuran-Düğümlere Üfleyen Kadınlar
Daha önce yazılarını pek çok takip ettiğim bir yazar.Ama ilk kez bir romanıyla tanıştım ve vuruldum.Bir kere kurgusu çok iyi yani sizi sıkmıyor.Evet bir kaç bölüm vardı sıkıcı olan ama kadar kusur kadı kızında da olur:p Merakla çeviriyosunuz sayfaları ve sonunu delicesine merak ediyorsunuz.Ve kitapta beni asıl vuran ise gene yazarın o cımbızla çekip alınacak cümleleri.Zaten kitap kadınlar üzerine olunca cümlerler de bizi anlatıyordu yani çok etkiledi beni.Fazla ayrıntıya girmek istemiyorum ben tadına siz varın diye:) Ama o seçtiğim cümleleri paylaşmak istiyorum.
-Hayatın tek bir şartı var;Kaderini ,gönlünü ferah tutarak seveceksin
-Ancak sahiplenilmiş hayatlar kısadır.Yaşamayı istediğin bir ömürde hep yeterince vakit vardır.
-Yanlış hikaye yoktur.Siz kaderiniz ne zahmetli olursa olsun hariçte kalmamaya bakın.
-İnsanların yaralarını görmezden gelirseniz,hikayesini önemsemediğinizi sanırlar.
Murathan Mungan-Aşkın Cep Defteri
Murathan Mungan'ı fazla severim ben.Yazılarında,şiirlerinde hep kendimden parçalar bulurdum.İlk "Yüksek Topuklar"kitabıyla tadına vardım romanşarının.O kitap özeldir.Taa sahafçıdan geldi çok eski baskı, bilmem kaçıncı el değişimi içinde bambaşka insanların tuttuğu notlar vardı bayılmıştım !Mis!
Tabi bilenler bilir bu adam Gey (doğrusu böyleymiş gay yanlışmış yeni öğrendim:))evet evet gey ! yani o şiirleri yazıları hep bir erkeğe yazmış tabi okurken bu kısmı unutmaya çalışıyprum ne kadar başarılı olursam tabi aklıma bir dolu iki erkeğin sevişme sahnesi geliyor:D Neyse kitapta denemeleri var ve yarısından itibaren bir dolu sözz tabi hepsini yazamıyorum bir kaç örnek:
-Sonra anladım:Bir aşk Birçok aşktan yapılıyor ve ayrılınmıyor hiçbir seferinde **(Bu sözün sizde uyandırdıklarını cidden merak ediyorum yazın plss:))
-Bir akşam üstü yanımızda kimsecikler olmaz.Yada olanlar,olması gerekenler değildir.
-Aşk ,büyümeyi bilmiş insanların çocukluğudur belkide...
-Bir sızıya,bir acıya varana kadar kendi derinliğimizin üstünden kayarcasına yaşar gideriz.Acı durdurur bizi,bizi kendimize indirir..
-Aşık olmak başka bir şey,eş olmak başka..İlişki dediğinde eşle yaşanıyor..
Zülfü Livaneli-Kardeşimin Hikayesi
Sabah başladım akşam bitti ! Yani bırakamıyorsunuz elinizden.Livaneliyi severim.."Serenad"Tanrım okumadıysanız koşun okuyun bir an önceeee:)
Kitabın kurgusu harika! hele sonu .Oha etkisinden hala kurtulamadım.Nolur okuyun yeaaa hadi yeaaa:D Çok ayrıntıya inmek istemiyorum siz varın tadına diye ama işte seçtiklerim:
-Aşk denilen şey bazen yürür,bazen uçar;bazen koşar biriyle birlikte;bir başkasıyla ölümcül yürüyüşe çıkar;üçüncüyü buzdan heykele çevirir;dördüncüyü atar alevler içine.Birini yaralar;öldürür ötekini.Aynı anda çakıp sönen şimşeğe benzer.
-İnsan duygularının en tehlikelisi aşktır.Hiç bir şeyle kıyaslanamaz.
-Bu aşka ilahi diyemem korkarım.İnsanı diyemem utanırım.
-Denizler ötesine giden kişi yalnızca iklimi değiştirmiş olur,aklını değil.

Evet gençler bu kadar.Çok yazdım çok konuştum umarım sıkılmadan sonuna kadar okumuşsunuzdur.Yeaa ben biliyorum okursunuz siz sonuçta Edebiyat Aşktır.

21 Temmuz 2013 Pazar

Pazar gününü takvimden silebilirmiyizz please:(

Çocukluğumdan beri pazar günlerini hiç sevmem.Hatta büyüyünce iyice sevmemeye başladım.
Annem çalıştığı için pazar günleri bizim evde tantanalı başlar dinginlikle devam eder.
Önce ailece kahvaltı diye sabahım 9unda kalkarız .Bu benm için tam bir işkencedir çünkü ben kahvaltı yapamam cidden yapamam ama saat 1 e kadar hiç bişey yiyemem .MAsada boş beleş çay içerim midem de bana küfreder.Sonraa hop temizlik zaten şu temizlikten nefret ettiğim kadar hiç bişeyden bu kadar nefret etmem heralde.Allaaamm nolur kocam pislik sevsin yadaa çıoookk zengin olsun ben temizlik yapmimm pleaseeeee:(
temizlikten sonra bomboşlukkk.Ya babanneme gidilir ya evde ineklenir.Babanneme gitmeyi severim ama tüm aile ordayken ve ben büyük kız torun da siz iseniz mutffaktan çıkamıyosunuz kii.
YApılacak bir yığın işim var mesela oje silip yeniden sürmek,dolabımı düzeltmek,kitap okumak gibi vee atmye gidip kartımı kontrol etmeliyim (allaaamm nolur borcum olmasın valla yok dedim şimdi borç çıkarsa babam başlar yalanımdan,savurganlığımdan yok ben parasında değilim ama sen ne tutumsuzsundan alllamm ne olur ya vallaaa olmasınn)Bari sevdiceğe söyliymde gelsin götürsün beni hem onu görürüm hemde işi ne yanımda durup stresime ortak olsun .Alllam yaa annemler babanneme gitti hala telefonla taciz ediliyorum.Çamaşırları sermeyi unutma diye ya kısada hisse pazar gününü takvimden kaldıralım lütfen imza filan başlatalım hem pazar günleri bende pazartesi sendromu doğuruyo bide cumartesi geceleri uyuyamıyorum yarın pazar diye.Ki bence benim psikolojim bozuldu uğraşacak adam arıyorum bulamıyorum günlere taktim kafayı .
Ha bir de bbugün annemle temizlik yaparken telefonum çaldı ve annemin tepkisi
_Allah o telefonu bulup siz gençlerin eline düşüren adamı karşıma çıkarsında iki çift laf edicem amin dedi ya şok oldum.adamı mezarında rahat bırakmıyo kadın:D oy dağlar oyy:D